MÜSNED-İ HANBEL

BABLAR    KONULAR    NUMARALAR

GİYİM KUŞAM

<< 2676 >>

31- Çan veya Çıngırak Bulunan yere Melek gelmez. Ayrıca Bunları Bulundurmanın Yasaklanması

 

1. Hz.Aişe

 

- - (-)

20335 (1)- İbn Cüreyc bildiriyor: Abdurrahman b. Hayan el-Ensari'nin azatlısı Bunane, Müminlerin annesi Aişe'nin yanında iken üzerinde çıngıraklar olan bir cariyeyle yanına girildi. Bunun üzerine Aişe: "üzerindeki çıngırakları kesmeden onu yanıma sokmayın" dedi. Bunane bunun sebebini sorunca, Aişe şu karşılığı verdi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in: ''İçinde çan bulunan eve melekler girmez ve içinde çıngırak bulunan bir kafileye de yoldaşlık etmezler'' buyurduğunu işittim."

 

[Hasen]

 

Diğer tahric: Ebu Davud (4231)

 

 

 

20336 (2)- Hz. Aişe bildiriyor: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem), Bedir gününde develerin boyunlarındaki çanların kesilmesini emretti."

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8809) rivayet etti. Heysemi (8900) der ki: "Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiş olup, ravileri Sahih'in ravileridir."

 

 

 

20337 (3)- Mücahid, Aişe'nin bineğini süren azatlı kölesinden bildiriyor: Aişe önünde çan sesi işittiği zaman: "Beni durdur" derdi. Artık o sesi işitmeyene kadar beklerdi. Çan sesini arkasından işittiği zaman ise: "Beni hızlıca götür ki bu sesi işitmeyeyim" derdi. Ayrıca bu konuda da şöyle dedi: "Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Şüphesiz ki o sesin peşinden giden bir cin vardır'' buyurdu."

 

[Hasen]

 

Heysemi (8899) der ki: "Hadisi İmam Ahmed rivayet etmiş olup, Hz. Aişe'nin azadı kölesini tanımıyorum."

 

 

2. Ebu Hureyre

 

- - (-)

20338 (1)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Çan, şeytanın düdüğüdür'' buyurmuştur.

 

[Sahih]

 

Diğer tahric: Müslim 3/1672 (2114), Ebu Davud (2556). Nesai, es-Sünenu'l-kübra'da (8761) İbn Hibban (4704) ve Hakim (1/445) rivayet ettiler.

 

 

 

20339 (2)- Ebu Hureyre'nin bildirdiğine göre Allah Resulü (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Çan, şeytanın düdüğüdür'' buyurmuştur.

 

[Sahih]